4734 sayılı Kanuna göre ihale edilen mal ve hizmet alımlarında olduğu gibi yapım işlerinde de ideal, işin sözleşmeye ve ihale dokümanına uygun, zamanında ve eksiksiz olarak tamamlanmasıdır. Ancak uygulamada kimi zaman idare veya yükleniciden kaynaklanabilen nedenlerle 4735 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde sözleşmenin feshi yoluna gidildiği görülmektedir. Feshe yol açan nedenlerin sözleşmenin hangi tarafından kaynaklandığına ve kusurlu davranışlardan doğup doğmamasına bağlı olarak ortaya çıkacak sonuçlar da değişkenlik göstermektedir. Bu noktada yüklenicinin kusuru nedeniyle sözleşmenin feshi durumunda teminatların gelir kaydedilmesi, menfi zarar ve ihalelere katılmaktan yasaklama verilmesi gündeme gelecektir.
Ancak yüklenici ile birlikte sözleşmenin feshinde idare de kusurlu ise anılan yaptırımların uygulanması mümkün olmayacaktır. Nitekim benzer duruma ilişkin Yargıtay kararlarında sözleşmenin feshinde, yüklenicinin sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, idarenin ise uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları durumda teminat irad kaydedilemeyeceğinden; teminatın iadesi, varsa sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedelinin yükleniciye ödenmesine karar verilmektedir.