Mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde mutlaka dikkate almak ve değerlendirmek zorundadır.
Yargıtay 15. HD., T. 19.12.2019, E. 2019/2249 K. 2019/5266 sayılı karar
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili ve itirazın iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen dosyanın davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici davasında; davalı iş sahibi ile imzaladığı 21.05.2009 tarihli eser sözleşmesinin eki “Birim Fiyat Tarifleri Raporu”nda tanımlanan 11.04 Poz nolu “Granüler dolgu imalâtı” yaptığını, ancak davalının iş bedelini ödemediğini iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle bakiye iş bedeli alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı iş sahibi cevabında; davacı yüklenicinin hiçbir şekilde 11.04 Pozunda “Granüler dolgu imalâtı” yapmadığını; yapılan tüm imalâtın, sözleşmenin eki “Birim Fiyat Tarifleri Raporu”nda tanımlanan 11.01 Poz nolu “Tesviye ve Temel Kazısı imalâtı” kapsamında kaldığını ve davacının ihtirazi kayıt koymaksızın imzalayarak kabul ettiği hakedişler karşılığı düzenlediği faturalarla tüm imalât bedelinin ödendiğini, davacıya borcu bulunmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında 21.05.2009 tarihli “…, … Çimento Tesisinin Hafriyat, Tesviye ve Düzleştirme Çalışmaları”nın yapımına ilişkin eser sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin eki “Birim Fiyat Tarifleri Raporunda” uyuşmazlık konusu 11.01 Poz nolu “Tesviye ve Temel Kazısı” imalâtı ile 11.04 Poz nolu “Granüler Dolgu” imalâtının tanımları yapılmış; “Birim Fiyatlar” bölümünde 11.01 Pozundaki “Tesviye ve Temel Kazısı” 2.75 TL/m³, 11.04 Pozundaki “Granüler Dolgu Yapılması” imalâtı da 15.00 TL/m³ olarak fiyatlandırılmıştır.
Taraflar arasında, davacı yüklenicinin 995.984 m³ dolgu imalâtını fiilen gerçekleştirdiği konusunda ihtilâf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacı yanca 11.04 Pozunda granüler dolgu imalatının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapılan toplam dolgunun ne miktarının 11.01 Pozuna, ne kadarının da 11.04 Pozuna ait olduğu, sonucuna göre davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı, yaptığı tüm dolgu imalâtının 11.04 Pozundaki granüler dolgu imalâtı olduğunu iddia ederken, davalı iş sahibi, davacının sahada fiilen gerçekleştirdiği 995.984 m³ dolgunun tamamının 11.01 Pozuna ait olduğunu ve bedelinin ödendiğini savunmaktadır.
Dairemiz’in 19.04.2018 günlü, 2017/2121 Esas, 2018/1651 Karar sayılı bozma ilamında “… 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesinde düzenlenen uzman görüşü, tarafların uyuşmazlığın aydınlanabilmesi, anlaşılabilmesi, iddia ve savunmalarının ispatı için kendisinin belirlediği özel ve teknik bilirkişiden bu konuda bilgi alması olarak düzenlenmiş olup, uygulamada özel bilirkişi adı da verilmektedir. Taraflar kendi menfaatlerini koruyabilmek ve alınan bilirkişi raporundan tatmin olmamaları halinde olayın tam olarak aydınlanmasını sağlamak ve doğru ve adil kararın verilmesi için uzman görüşü alıp, mahkemeye ibraz edebilecektir. Mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde mutlaka dikkate almak ve değerlendirmek zorundadır. Bu anlamda alınan bilirkişi raporuna taraflardan biri uzman görüşüne dayanmak suretiyle itiraz etmiş ve bu itirazlar mahkeme tarafından hiç değerlendirmeye alınmamış ve itirazlar gerekçeli bir şekilde karşılanmamış ise uzman görüşüne dayanan tarafın 6100 sayılı HMK’nın 27., Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiş olabilecektir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi heyetinden davalı iş sahibinin dosyaya sunduğu uzman görüşleri de değerlendirilip, tartışılmak ve davalının itirazları karşılanmak suretiyle bozma ilâmı doğrultusunda davacının gerçekleştirdiği dolgu imalâtından sözleşmede kararlaştırılan pozlar ve birim fiyatlarına göre cins ve miktarı ile ödenmeyen iş bedeli miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi” gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama aşamasında bilirkişi heyetinin düzenlediği 02/04/2019 günlü ek raporda; mahkemenin 31/01/2019 tarihli ara kararına göre, sadece asıl ve birleşen dosyanın davalısı iş sahibinin dosyaya sunduğu, Prof. Dr….hazırladığı, 10.03.2017 tarihli hukuki mütalaa (uzman görüşü) doğrultusunda değerlendirme yapılarak ve uzman görüşü aynen benimsenerek, taraflar arasında imzalanan 27.06.2009 günlü toplantı tutanağının davacı yüklenicinin dava konusu alacağının dayanağı dolgu işlerini sözleşmedeki 11.01 poz birim fiyatına bağlayan ek anlaşma hükmünde olduğu, bu anlaşma çerçevesinde davacı yüklenicinin yapılan işler için artık bu poza ilişkin fiyatlandırma dışında bu faaliyetleriyle ilgili olarak ilave bir alacağa hak kazanamayacağı, kararlaştırılan poza göre tüm hakediş bedellerini önceden aldığı, yüklenicinin gerek kendi imzalayıp sunduğu hakediş metinlerinde, gerek aldığı ödemelere esas faturalarda böyle bir alacağını temellendirecek hiçbir unsur bulunmadığı, davacı yüklenicinin hiçbir ihtirazi kayıt koymadan önceden tahsil ettiği hakedişler ve faturalar dışında başka bir alacağının tespit edilemediği belirtilmiş; mahkemece bilirkişi heyetinin tanzim ettiği bu ek rapor hükme esas alınarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmaksızın, davalının dosyaya ibraz ettiği diğer uzman görüşleri değerlendirilmeksizin, sadece 10.03.2017 günlü uzman görüşünü aynen kabul eden ek rapora göre hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yargıtay İBK’nın 04.02.1959 tarih, 13/5 sayılı ve 09.05.1960 tarih, 21/9 sayılı Kararlarında, usule ait kazanılmış hak müessesesinin Usul Yasasının dayanağı ana esaslardan olduğu, kamu düzeniyle ilgili bulunduğu, mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hakkın doğacağı, mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararına göre karar verilmek zorunda bulunulduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılamaz ve bozma sebebidir. Bu durum, usulî müktesep hak kuralının bir çeşididir.
Yukarıda belirtildiği üzere; mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı içeriği dikkate alınmadan yargılama yapılması usulî müktesep hak kuralının ihlalinin yanında esasen de yanlış bir değerlendirmeyi içermektedir. HMK’nın 293. maddesi gereğince, tarafların, uyuşmazlığın çözülmesine yardımcı olacak, iddia ve savunmalarının ispatı açısından gerek gördükleri özel ve teknik bilgi içeren uzman görüşü sunma hakları bulunup, mahkemece sunulan uzman görüşünün dikkate alınması, bu hususun, tarafların iddia ve savunmalarının ispatı açısından görüşlerini destekler bir görüş olduğu dikkate alınarak değenlendirme yapılması, tartışılması gerekmektedir. Bu değerlendirme yapılırken, bu kapsamda sunulan uzman görüşlerinin hepsinin dikkate alınması, bu hususta teknik bir bilgi içeriyorsa alınacak teknik raporda, bu görüşün teknik bilirkişilerce tartışılmasının sağlanması ve buna göre sonuca ulaştırılması mahkemenin yükümlülüğündedir. Dava konusu olayda, bu görüşlerden birisi 10.03.2017 tarihli Prof. Dr. …’e ait uzman görüşü olup, bu görüşte de, taraflar arasındaki 27.06.2009 tarihli toplantı tutanağı içeriği ile yeni bir sözleşme ilişkisi kurulduğu ve ek anlaşma yapıldığı kabul edilmiş, bu ön kabul mahkemece dikkate alınarak ona göre teknik rapor hazırlatılmış ise de, bu toplantı tutanağıyla yeni bir sözleşme yapıldığına dair mahkemenin tartışılmış, gerekçelendirilmiş bir kabulü olmaksızın ve diğer hukuki görüşler de hiç irdelenmeksizin bu görüşe göre teknik rapor alınarak sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince, yeniden konusunda uzman olan üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, davalı iş sahibinin dosyaya sunduğu tüm uzman görüşleri ve önceki bilirkişi heyetlerince tanzim edilen raporlar da değerlendirilip, tartışılarak, tarafların teknik itirazlarını da karşılayacak biçimde, denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp, davacının gerçekleştirdiği dolgu imalâtından sözleşmede kararlaştırılan pozlar ve birim fiyatlarına göre cins ve miktarı ile, ödenmeyen iş bedeli talebi ve tutarı konusunda inceleme yaptırılıp, hasıl olacak sonuca uygun karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.