SÖZLEŞMENİN HAKSIZ FESHİ DURUMUNDA YASAKLAMA KARARI VERİLEBİLİR Mİ?
4735 sayılı Kanunumuzun ilgili maddelerinde sözleşmenin feshine ilişkin hükümlere yer verilmiş ve bu kapsamda da 26.maddesine atıfta bulunularak yasaklama işlemi tesis edileceği belirtilmiştir. Bu doğrultuda taahhüdünü yerine getirmeyen yüklenicilerimizin sözleşmeleri feshedilerek teminatları gelir kaydedilmekte ve haklarında yasaklama kararları tesis edilmektedir.
Kamu ihale sözleşmeleri sözleşmenin her iki tarafına da borç yükleyen sözleşmelerdir. Bu kapsamda yüklenici, sözleşme kapsamında yüklendiği edimini yerine getirme borcu altında bulunmakta olup, idarenin borcu ise sözleşme kapsamında taahhüt ettiği para borcunun ödenmesidir. Bu nedenle yalnızca yüklenicinin borcunu yerine getirmesi yükümlülüğü bulunmamakta olup edimler sözleşmeye uygun olarak karşılıklı yerine getirilmelidir. Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafın kusurunu ileri sürerek sözleşmeyi feshetmesi eser sözleşmesi ve sözleşme hukuku bakımından haksız fesih niteliğinde kabul edilmektedir. Haksız feshe dayalı olarak ise yasaklama işlemi tesis edilemeyeceği, tesis edilen yasaklama işleminin hukuka aykırı olacağı hususunda tartışma bulunmamaktadır.
Nitekim sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak tesis edilen yasaklama işlemine karşı açılan davada temyiz merci tarafından, sözleşmenin feshine giden süreçte yaşanan olaylar değerlendirilmiş ve yüklenicinin taahhüdünü yerine getirememesinde idarenin de kusurlu olduğu değerlendirilerek tesis edilen yasaklama işleminin hukuka aykırı olduğuna karar verilmiştir. Bu kapsamda yüklenicinin işi önemli ölçüde ifa etmesi, ancak hak ediş ödemelerinin yapılmaması/geç yapılması nedeniyle idare kusurlu bulunmuştur.
Bu sebeple sözleşme feshinden kaynaklanan yasaklamalarda yüklenicilerin idareden kaynaklı kusurları tam anlamıyla ortaya koyabilmeleri davanın olumlu sonuçlanmasına çok ciddi katkı sağlayacağından, haklarının zarar görmemesi adına süreci hukuki destek alarak ilerletmeleri önem arzetmektedir.
