Görevde Yetkiyi Kötüye Kullanma – Kamu Zararı – Mağduriyet Kavramı

0
39

🏛️ Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı (E. 2007/4-88, K. 2007/94, T. 17.04.2007)

Konu: Görevde Yetkiyi Kötüye Kullanma – Kamu Zararı – Mağduriyet Kavramı


📄 Kararın Özeti:

Bu karar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlenen “görevi kötüye kullanma” suçunun oluşması için “kamu zararı” veya “kişilerin mağduriyeti” unsurlarının nasıl anlaşılması gerektiği konusundaki içtihat farklılığını gidermektedir.


⚖️ Uyuşmazlığın Konusu:

 Belediyesi’nde yapılan ihalelerde,

  • işlerin parçalara bölünerek pazarlık usulüyle yapılması,

  • rekabet ortamının kısıtlanması

  • belediyece kurulan şirketin ihaleleri almasının sağlanması

gibi eylemler nedeniyle belediye meclis üyeleri hakkında “görevi kötüye kullanma” suçundan dava açılmıştır.

Uyuşmazlık, bu eylemlerin sonucunda “kamu zararı” veya “mağduriyet” doğup doğmadığına ve bunun bilirkişi incelemesiyle belirlenip belirlenmeyeceğine ilişkindir.


🔍 Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin Görüşü:

  • 5237 sayılı TCK’nın 257/1. maddesi, eski 765 sayılı TCK’nın 240. maddesine göre daha dar kapsamlı bir suç tanımı içermektedir.

  • Artık yalnızca görev gereklerine aykırılık yeterli değildir; ayrıca “kamu zararı”, “kişisel mağduriyet” veya “haksız kazanç” unsurlarından biri de bulunmalıdır.

  • “Kamu zararı”, ekonomik zarar anlamındadır ve somut olarak belirlenmelidir.

  • Bu nedenle, olayda kamu zararının olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle tespit edilmelidir.


⚖️ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Görüşü:

  • “Kamu zararı” kavramı geniş yorumlanmalıdır.

  • Rekabet ortamının engellenmesi ve üçüncü kişilerin ihaleye katılımının önlenmesi, kişilerin mağduriyetine yol açar.

  • Bu yönüyle, suçun unsurları oluşmuştur.

  • Bu nedenle bilirkişi incelemesine gerek yoktur; mahkemenin kararı onanmalıdır.


🧩 Ceza Genel Kurulu’nun Değerlendirmesi:

  1. Mağduriyet kavramı:

    • Yalnız ekonomik zarar değil, bireysel hak ve çıkarların ihlal edilmesini de kapsar.

  2. Kamu zararı kavramı:

    • Ekonomik bir zararı ifade eder.

    • 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. maddesinde tanımlandığı üzere:

      “Mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucu kamu kaynağında artışa engel olunması veya eksilmeye neden olunmasıdır.”

    • Bu zarar somut olmalı, varsayıma dayanmamalıdır.

    • Ancak miktarın kesin hesaplanması gerekmez; ekonomik zararın varlığı anlaşılabiliyorsa yeterlidir.

  3. Somut olayda:

    • Mağduriyet ve kamu zararı yönünden herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.

    • Bu nedenle, zarar veya mağduriyetin bulunup bulunmadığının bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi gerekir.


🧾 Sonuç:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu,

  • Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin bozma kararını isabetli bulmuş,

  • Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazını reddetmiştir.

Dolayısıyla, “kamu zararı” kavramı ekonomik zarar anlamında,
“mağduriyet” kavramı ise daha geniş — bireysel hak ihlallerini de içeren — bir anlama sahiptir.


💡 Kararın Önemi:

  • Bu içtihat, görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunun sınırlarını açıkça belirlemiştir.

  • Kamu zararı → ekonomik olmalı,

  • Mağduriyet → ekonomik ya da manevi olabilir,

  • Zararın olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle somutlaştırılmalıdır.