Toplantı No 2025/011
Gündem No 30
Karar Tarihi 12.03.2025
Karar No 2025/MK-26
BAŞVURU SAHİBİ:
Anıt Asfalt İnşaat Tesisat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Yıldırım Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2024/1393910 İhale Kayıt Numaralı “Yıldırım İlçesi Sınırlarında Yol Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Yıldırım Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yapılan 2024/1393910 ihale kayıt numaralı “Yıldırım İlçesi Sınırlarında Yol Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Anıt Asfalt İnş. Tes. Taah. San. ve Tic. A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 04.12.2024 tarihli ve 2024/UY.I-1598 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Anıt Asfalt İnş. Tes. Taah. San. ve Tic. A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 26.02.2025 tarihli ve E:2024/2173, K:2025/264 sayılı kararında “… Mevzuat hükümleri gereği, Kamu İhale Kanununa tabi kurum ve kuruluşlar tarafından Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre yapılan ihaleler sonucunda düzenlenen sözleşmelerde öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan işin sözleşmeye esas proje içinde kalması ve İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması şartlarıyla iş artışının yapılabileceğinin açık olduğu, dava konusu edilen ihale ile Yıldırım ilçesi sınırlarındaki yolların yapımının ihale sonucunda idare ile yüklenici arasında yapılan sözleşme imzalanması halinde, bu sözleşmede öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan işin Yıldırım ilçesi sınırlarındaki yolların yapımına ilişkin olması ve asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması halinde iş artışının yapılabileceği, bir başka deyişle asfalt üretim tesisinden ihalede belirtilen miktarlar dışında, kamu kurum ve kuruluşlarına asfalt üretimi yapılması üzerine iş artışı yapılarak belirlenen bedelin yükleniciye ödenemeyeceği, idare ihtiyacı dışında asfalt üretimi yaparken, ihale üzerinde kalan yüklenicinin idareye ait asfalt plent tesisini kullanacağı ve buradan gelir elde edeceği, bu durumda asfalt plenti kullanımına karşılık idareye bedel ödeyip ödemeyeceği hususunun belli olmadığı, bu durumun kamunun imkânları kullanılarak haksız zenginleşme ve kamu zararına neden olabileceği, yol yapım ihalelerinde istekli olabileceği birçok firma tarafından asfalt plent tesisi kurabilmek ve ihaleye katılabilmek için çok yüksek maliyetler içeren yatırımlar yapıldığı, bu yatırımları yapabilmek için kaynak ve zaman gerektiren izinlerin (ÇED, işletme vb. ruhsatlar) alınmasının icap ettiği göz önüne alındığında, idarenin kendi ihtiyacı dışında başka yerlere satış yapmak amacıyla 4734 sayılı Kanun’un 5. maddesine rağmen rekabet ilkesine aykırı hareket edilmiş olacağı, dolayısıyla söz konusu düzenlemenin istekli olabileceklerin teklif hazırlamasını engelleyici ve yanıltıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuki isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin (j) fıkrasının 9’uncu bendinde “Başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması halinde, Kurul kararı ile itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesine karar verilir. Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin Kuruma yazılı talebi üzerine, bu talep tarihini izleyen otuz gün içinde Kurum tarafından itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi yapılır ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz işlemez. Diğer hallerde başvuru bedeli iade edilmez.

Bu fıkranın (1) numaralı bendi uyarınca tahsil edilen bedel hiçbir durumda iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

 

Ankara 3. İdare Mahkemesinin 26.02.2025 tarihli ve E:2024/2173, K:2025/264 sayılı kararı neticesinde isteklinin itirazen şikâyete konu iddiasında haklı olduğu tespit edilmiş olup, Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin Kamu İhale Kurumuna yazılı talebi halinde 157.733,00 TL’lik başvuru bedelinin iadesinin gerektiği anlaşılmıştır.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen otuz gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 04.12.2024 tarihli ve 2024/UY.I-1598 sayılı kararının iptaline,

 

 

 

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptaline,

 

3- Başvuru bedelinin Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin Kamu İhale Kurumuna yazılı talebi halinde iadesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.