Aradan geçen 499 gün sonunda kurum ile yapmış olduğu yazışma neticesinde, ‘nakit imkanlarına göre ödenecek’ denilmesi…

Başvuran, … Şirketi olarak 10/03/2017 tarihinde Kırıkkale Üniversitesi Hastanesi’nin …ihale kayıt numaralı ihalesine girdiklerini ve ihale sonrasında gerekli malzemeleri 17/11/2017 tarihinde ilgili Kuruma teslim ettiklerini, ihale sözleşmesinde ödeme tarihinin 365 gün olarak belirtildiğini, bu durumun hem kendisi tarafından hem de kurum yetkilisi tarafından imza altına alındığını, ilgili Kurumun imzasına güvenerek 78.469,12 TL tutarında malzeme verdiklerini ve bu malzemeye ait vergileri, işçi bedelleri ve malzeme bedellerini ödediklerini, aradan geçen 499 gün sonunda kurum ile yapmış olduğu yazışma neticesinde, ‘nakit imkanlarına göre ödenecek’ denildiğini, ödeme tarihi ve süresi konusunda kesin bilgi verilmediğini, işyerini kapatma noktasına geldiklerini iddia ederek, söz konusu ihale sözleşmesindeki 78.469,12 TL tutarındaki vadesi geçen alacağının ödenmesi suretiyle mağduriyetinin giderilmesini talep etmektedir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

Başvuran 1 numaralı paragrafta açıklandığı üzere, idare ile yapmış olduğu yazışma neticesinde, ödeme tarihi ve süresi konusunda kesin bilgi verilmediğini, işyerini kapatma noktasına geldiklerini iddia ederek, ihale sözleşmesindeki 78.469,12 TL tutarındaki vadesi geçen alacağının tarafına ödenmesini talep etmektedir.

İlgili idare tarafından Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü Muhasebe kayıtlarında kanuni kesintiler yapıldıktan sonra 02/04/2019 tarihi itibariyle 78.469,12-TL bulunmakta olduğu, ödemelerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun Geçici 75.maddesi (c) bendi ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 18.02.2009 tarih ve B.07.O.MG.O.23/115-2277 sayılı, nakit sıkıntısı bulunan Döner Sermaye Saymanlıklarında ödemelerde öncelik sırasını belirleyen, genel yazısı uyarınca, ‘nakit imkanlarının el verdiği şekilde kayıt sırasına göre ödemelerin yapıldığı’, açıklamalarına yer verilmiştir.

Başvuran, ihale sonrasında gerekli malzemeleri 17/11/2017 tarihinde ilgili Kuruma teslim ettiklerini, ihale sözleşmesinde ödeme tarihinin 365 gün olarak belirtildiğini, bu durumun hem kendisi tarafından hem de kurum yetkilisi tarafından imza altına alındığını, ilgili Kurumun imzasına güvenerek 78.469,12 TL tutarındaki malzeme verdiklerini ve bu malzemeye ait vergileri, işçi bedelleri ve malzeme bedellerini ödediklerini, aradan geçen 499 gün sonunda kurum ile yapmış olduğu yazışma neticesinde, nakit imkanlarına göre ödenecek denildiğini, ödeme tarihi ve süresi konusunda kesin bilgi verilmediğini, idarenin ödeme taahhütlerini zamanında yerine getirmeyerek mağduriyetlerine sebep olduğunu ifade etmektedir. Her ne kadar başvuran tarafından ihale şartnamesi/sözleşmesinin, malın teslim tarihini gösterir resmi bir belgenin dosyaya sunulmadığı görülmüş olsa da, idare tarafından başvuranın ileri sürmüş olduğu iddialara karşılık olarak bir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.

Anayasa Mahkemesinin 15/11/2015 tarihli ve E.2015/70, K.2017/153 sayılı kararında; “Anayasa Mahkemesinin birçok kararında belirtildiği üzere hukuk devletinin temel ilkelerinden biri ‘belirlilik’tir. Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına imkân tanımaması gerekir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup bireyin, kanundan, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini verdiğini bilmesini zorunlu kılmaktadır.” ifadelerine yer verilmiştir. Hal böyle iken, ilgili idare tarafından Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün, nakit sıkıntısı bulunan Döner Sermaye Saymanlıklarında ödemelerde öncelik sırasını belirleyen genel yazısı uyarınca, nakit imkanlarının el verdiği şekilde kayıt sırasına göre yapılmakta olduğu belirtilmiştir.

11.Dolayısıyla, hukuk devletinin temel ilkelerinden biri ‘belirlilik ilkesi’dir. Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına imkân tanımaması gerekmektedir. Belirlilik ilkesi, hukuki güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki müeyyidenin veya neticenin bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. (Anayasa Mahkemesi 26.12.2013 tarih ve E.2013/67, K.2013/164). Somut olayda, ilgili idare tarafından “öngörülebilirlik” ve “belirlilik” gibi ilkeler de göz önünde bulundurarak, ödeme tarihinin belirlenmesi ve bu doğrultuda ödemenin en kısa sürede yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Şikâyetçinin iddiaları, idarenin açıklamaları, ilgili mevzuat hükümleri, konuyla ilgili yargı kararları ile tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; başvuranın ihale sözleşmesindeki 78.469,12 TL tutarındaki vadesi geçen alacağının tarafına ödenmesi talebine ilişkin ilgili idare tarafından tesis edilen idari işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu tespit edilmiştir.

(KDK Kararından Alıntıdır)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz