KAMU İHALELERİNDEN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLARA KARŞI AÇILAN İPTAL DAVALARINDA, YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI VERİLMESİNİN MAHİYETİ VE SONUÇLARI

Anayasamızın 125. Maddesine göre idarelerin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Dolayısıyla bir idarenin tesis ettiği işlemin hukuka aykırı olduğunu ve bu işlemle menfaatinin zedelendiğini iddia eden kişiler yargı yoluna başvurarak ilgili işlemin iptal edilmesini talep edebilirler. İdarenin kamu ihaleleriyle alakalı olarak tesis etmiş olduğu işlemler de yargısal denetime tabi olan işlemler kapsamındadır. Bir kamu ihalesine katılmış ancak o süreçte kamu ihale mevzuatına aykırı olarak işlem tesis edildiğini ve bu durumun menfaatinin ihlaline sebep olduğunu düşünen kişiler de 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen şikayet ve itirazen şikayet başvurularını gerçekleştirdikten sonra Kamu İhale Kurulu’nun kararlarına karşı idare mahkemelerine başvurma hakkına sahiptirler. Bunun yanında ihale süreçleri kamu yararı açısından süratle tamamlanması gereken süreçler olduğundan idare mahkemesinde dava açan kişiler bakımından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi hayati önem taşımaktadır. Zira bu durum İdari Yargılama Usulü Kanununda yapılan ihale işlemlerine karşı açılacak davalarda seri yargılama usulü getirilmesi ile de tescillenmiştir. Peki bu tür davalarda verilecek yürütmenin durdurulması kararları ne anlam ifade etmektedir.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI NEDİR?

İdarelerin tesis etmiş oldukları işlemlerin hukuki denetimi türk yargı sistemi içerisinde yer alan İdare Mahkemelerince yapılmaktadır. Ancak idarelerin tesis etmiş oldukları işlemlere karşı dava açılmış olsa dahi bu durum alınan kararın uygulanmasını durdurmamaktadır. Örneğin ruhsatsız olduğu iddiasıyla hakkında yıkım kararı verilmiş olan bir yapının sahibi bu karara karşı dava açmış olsa dahi mahkemece henüz dosya hakkında karar verilmeden idare bu yapıyı yıkma hakkına sahiptir. Ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesinde İdare Mahkemeleri’ne henüz dosyayı karara bağlamadan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verme yetkisi tanınmıştır. Fakat bu kararın verilebilmesi ise belirli şartlara bağlıdır. Öncelikle dava konusu işlem açıkça hukuka aykırı olmalıdır. Yine bunun yanında bahse konu işlemin uygulanması halinde davacı açısından telafisi güç veya imkansız zararlara yol açacak olması yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için gerekli şartlardır.

Mahkemece yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi halinde dava konusu işlem tesis edildiği andan itibaren ortadan kalkmaktadır. Yani bu karar ile birlikte hukuka aykırı olan idari işlemin tesis edilmesinden önceki duruma geri dönülmesi sağlanmaktadır. Ancak yürütmenin durdurulması kararı geçici mahiyette bir karardır. Netice olarak dava konusu uyuşmazlıkta iptal kararı verilmesiyle idari işlem kesin olarak ortadan kalkacaktır. Kaldı ki  İdare Mahkemeleri eğer idarenin savunmasını aldıktan sonra yürütmenin durdurulmasına karar vermişse işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu da tespit etmiş demektir. Bu nedenle uygulamaya baktığımızda hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilen davaların hemen hemen tamamında da dava sonunda iptal kararı verilmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verilmeden önce işlemin yürütmesini durdurduğundan davacı açısından çok önemli bir niteliğe haizdir. Kamu ihale işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ise yukarıda da bahsettiğimiz üzere idarenin ihale sürecini hızlıca tamamlama ve ihale konusu işin başlamasını istemesinden dolayı dava açılan işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmesi davacı açısından çok daha önemli bir hale gelmektedir.

 

KAMU İHALE UYUŞMAZLIKLARINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARI

Öncelikli olarak ifade etmek gerekir kamu ihalesini gerçekleştiren idarelerin bu süreçte tesis etmiş oldukları her işleme karşı doğrudan idare mahkemesine dava açmak mümkün değildir. Kanun koyucu 4734 sayılı Kanun’un 54.maddesinde şikayet ve itirazen şikayet başvurularını öngörerek bu başvuruların dava açılmadan önce tüketilmesini zorunlu kılmıştır. Kamu ihalesine katılan bir gerçek yahut tüzel kişi, örneğin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin işleme karşı zorunlu olarak önce ihaleyi gerçekleştiren idareye “şikayet” başvurusunda bulunacak, bu başvurusunun reddi üzerine de yine zorunlu olarak Kamu İhale Kurumu’na “itirazen şikayet” başvurusunda bulunacaktır.  İsteklinin şikayet ve neticesinde itirazen şikayet başvurularında bulunması idarenin sözleşme imzalama sürecini engelleyen bir nitelik taşımaktadır. Ancak isteklinin Kamu İhale Kuruluna itirazen şikayet başvurusunda bulunması ve başvurusunun reddedilmesi halinde süreç yeniden işlemeye başlamakta ve idarenin uygun gördüğü istekliyle sözleşme imzalamasının önünde hiçbir engel kalmamaktadır.

Tekrar işlemeye başlayan bu süreci durdurmanın tek yolu ise; itirazen şikayet başvurusunda bulunmuş olan isteklinin, başvurusunun reddine dair Kamu İhale Kurulunca verilen kararı idare mahkemesine taşıyarak buradan süratle alacağı yürütmenin durdurulması kararıdır. Kanun koyucu sadece dava açmış olmanın ihale işleminin yürütmesini durdurmadığını ve bu durumla ilgili kamu ihalelerine katılan gerçek yahut tüzel kişilerin zarar göreceğini düşünerek yargılamaların hızlandırılması adına 2577 sayılı Kanunda, (ihalelere katılmaktan yasaklama kararları hariç olmak üzere) ihaleyle ilgili davalarda seri yargılama usulünün uygulanmasını öngörmüştür. Dolayısıyla 20/A maddesinde yer alan sürelere bakıldığında konusu ihale olan davalarda(ihaleden yasaklama kararları hariç) ortalama bir ay içerisinde yürütmenin durdurulması kararı alabilmek mümkün görünmektedir.

Yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi sanki dava konusu işlem iptal edilmiş gibi yani iptal kararı gibi sonuç doğurur. Kısaca davacı bu davayı açarken ki beklentisini yürütmenin durdurulması kararı alarak hızlı ve etkili bir biçimde karşılamış olmaktadır.

Aynı durum ihalelere katılmaktan yasaklama kararları içinde geçerlidir. İhalelere katılmaktan yasaklama kararları esasen seri yargılama usulüne tabi değildir. Ancak davacıların mağdur olmaması adına uygulamada mahkemelerin bu davaları da seri yargılama usulüne benzer bir hızlılıkla çıkarmaya çalıştıkları görülmektedir. Bu durumda da yine ihalelere katılmaktan yasaklanan bir gerçek yahut tüzel kişi hızlı bir şekilde yürütmenin durdurulması kararı alarak katılmayı planladığı ihalelere bu karar sayesinde katılabilecektir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz