Ahde vefa ilkesi gereği borçlu edimini üstlendiği şe­kilde, bir başka deyişle sözleşmeye bağlı olarak ifa etmekle yükümlü­dür.[1] Ancak ahde vefa (sözleşmeye bağlılık) ilkesi “Herkes hakkını kul­lanırken iyiniyet (dürüstlük) kurallarına uymakla yükümlüdür, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” ilkesini getiren TMK 2. madde düzenlemesi ile sınırlı olarak uygulanmalıdır.[2]

Sözleşmenin ifası sırasında hal ve şartların değişmesi durumunda, doğruluk ve dürüstlük kuralı gereği sözleşmenin ve ifanın yeni koşul­lara uyarlanması gerekliyse, ahde vefa ilkesinin aksine sözleşme yeni hal ve şartlara göre değiştirilecektir. Bu duruma “sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması” ilkesi denmektedir.[3]

Konunun kamu ihale sözleşmeleri açısından değerlendirildiğinde, Kanunun 10. maddesinde mücbir sebep düzenlemesi yapılmış olmasına rağmen, aynı Kanunda aşırı ifa güçlüğüne yönelik bir hüküm yer almadığı görülecektir. Ancak anılan Kanunun 36. maddesinde, Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olduğundan, sözleşme şartlarında meydana gelen olağanüstü değişmeler neticesinde sözleşmenin yeni şartlara uyarlanmasında Borçlar Kanunu hükümlerine başvurulması gerekecektir.

Sözleşmenin değişen şartlara uyarlanabilmesi için Kanuni düzenle­me 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 138. maddesinde yer almaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138. maddesinde, “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü yer almaktadır.

Anılan madde gereği hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasının istenebilmesi için;

1)Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır.

Bu kapsamda sözleşme koşullarında meydana gelen değişiklik öngörülemez olmalıdır. (Savaş, ekonomik kriz, devalüasyon, tabii afetler, ithal ve ihraç konusunda getirilen yasak ve tahditler, para değerinin önemli ölçüde düşmesi, enflasyon grafiğindeki aşırı yükselmeler vb.)  bu cümledendir.[4]

Öngörülemezlik değerlendirmesi yapılırken, sözleşmenin kurul­ması anındaki koşullar dikkate alınarak, durumun öngörülemezliği değil, değişen durumun sözleşmeye etkisinin öngörülemezliğini ara­mak gerekir.[7]

2)Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır.

3)Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır.

Sonradan meydana gelen ve sözleşmenin koşullarında değişiklik yaratan olay, edimler arası eşitlik ve dengeyi önemli ölçüde bozmuş olmalı ve edimler arasında objektif yönden ağır bir oransızlık mey­dana gelmiş olmalıdır. Edimler arası denge, başka bir ifade ile işlem temeli önemli ölçüde bozulmamış olmakla birlikte, borçlu yönünden gerçekleşen aşırı ifa güçlüğü de ayrıca bir uyarlama nedeni oluştura­caktır. Edimler arası denge önemli ölçüde değişmemiş veya ifa güç­lüğü aşırı derecede ağırlaşmamış ise hakimin sözleşmeyi uyarlaması mümkün olmayacaktır.[8]

4)Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.

Eser sözleşmesinin bedelinin götürü olarak (anahtar teslimi ya da sabit olarak) kararlaştırıldığı hallerde, önceden tahmini mümkün ol­mayan ya da tahmin edilip de taraflarca dikkate alınmayan sebepler dolayısıyla işi aynı ücrete yapmak mümkün olmazsa, yüklenici ücretin arttırılmasını ya da sözleşmenin feshini isteyebilecektir.[9]

Eser sözleş­mesinde ifanın aşırı derecede güçleşmesi, masrafların artması dışında başka bir nedenden meydana gelmiş ise de genel hüküm niteliğindeki TBK 138. madde hükmüne dayanılarak uyarlama talep edilecektir[10]

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

http://www.tdk.gov.tr/

KAPLAN İbrahim, Hakimin Sözleşmeye Müdahalesi, 1. Baskı, Ankara 2007.

REİSOĞLU Seza, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2012.

KAPLAN İbrahim, Borçlar Hukuku Dersleri Genel Hükümler, 6. Baskı, Ankara 2012.

OĞUZMAN Kemal  ÖZ Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 11. Baskı, İstan­bul 2013.

BAYSAL Başak, Sözleşmenin Uyarlanması, 1. Baskı, İstanbul 2009.

Eren Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 14. Baskı, Ankara 2012.

KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2012.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz