Toplantı No : 2021/026
Gündem No : 30
Karar Tarihi : 23.06.2021
Karar No : 2021/MK-254
BAŞVURU SAHİBİ:
Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Kayseri Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2019/580049 İhale Kayıt Numaralı “2020 Yılı 12 Aylık Mamul Yemek Hizmeti Alımı İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Kayseri Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından yapılan 2019/580049 ihale kayıt numaralı “2020 Yılı 12 Aylık Mamul Yemek Hizmeti Alımı İşi” ihalesine ilişkin olarak Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 05.02.2020 tarihli ve 2020/UH.I-257 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

Davacı Etçiler Turz. İnş. Oto. Hayv. Gıda Tarım Nakliye Tic. ve San. Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 13.İdare Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve E:2020/651, K:2020/1232 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmiştir.

 

Söz konusu Mahkeme kararı üzerine Davacı Etçiler Turz. İnş. Oto. Hayv. Gıda Tarım Nakliye Tic. ve San. Ltd. Şti. Danıştay Onüçüncü Dairesi nezdinde temyiz başvurusunda bulunulmuş olup yapılan temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesinin 22.02.2021 tarih ve E:2020/2495, K:2021/602 sayılı kararında Temyize konu Mahkeme kararının, itirazen şikâyet başvurusunda yer alan 7. iddia yönünden davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi;

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ihalenin İdari Şartnamesi’nin ihaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, isteklilerin dosyalarında kendi adına düzenlenmiş İşletme Kayıt Belgesi’ni (Faaliyet konusu: Gıda Üretimi Yapan İşletmeler) sunacağı düzenlemesinin yer aldığı, söz konusu maddeye göre, belge içerisinde faaliyet konusunun “Gıda Üretimi Yapan İşletmeler” şeklinde belirtilmesi gerektiği, ancak ihale üzerinde bırakılan davacı şirketin Bünyan Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme kayıt belgesinde işletmenin faaliyet konusunun “Depo, Gıda Satış ve Diğer Perakende Faaliyet Gösteren İşletmeler” olarak düzenlendiği, söz konusu belgelerdeki faaliyet konularının ve işlevlerinin aynı olmadığı, bu hâliyle davacı şirket tarafından sunulan “Depo, Gıda Satış ve Diğer Perakende Faaliyet Gösteren İşletmeler” faaliyet konulu işletme kayıt belgesinin İdari Şartname’nin 7.1.h maddesinde istenildiği gibi gıda üretimi yapan işletmeler grubunda değerlendirilemeyeceğinden bahisle teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı tarafından, tabldot yemek üretimi ve hazır yemek üretimi faaliyetinde bulunulduğu, yemek üretimi yapıldığı, ancak tabldot yemek üretimi yapılmadığından bu faaliyete ilişkin olarak işletme kayıt belgesinde gıda üretimi yapan işletmeler ibaresini idarenin yazmadığı, diğer perakende faaliyet gösteren işletmeler ibaresinin sistemsel bir zorunluluk olarak yazıldığı, nitekim Tarım Bakanlığı’nın “Kayıt Ve Onay İşlemleri İle Yerel, Marjinal, Sınırlı Faaliyetler Hakkında Açıklamalar” başlıklı yazısında, “Hazır yemek, tabldot yemek üretimi yapan işletmelerin 5996 sayılı Kanun gereği perakende işletme sayıldıkları için kayıt altına alınacağı, tabldot yemek üreten işletmelerin (Yemek fabrikaları) perakende işletme olarak kabul edildiği ve kayıt kapsamında değerlendirileceği, tabldot yemek, hazır yemek üretimi yapan işletmelerin faaliyetleri, Kanun gereği perakende sayıldığı için Ek-14 de yer alan “Depo, gıda satış ve diğer perakende faaliyet gösteren işletmeler olarak değerlendirildiği” ileri sürülmüştür.

Bünyan Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından, davacının aynı tarihli başvurusuna verilen 02/03/2020 tarih ve 733797 sayılı cevapta, davacının 22/07/2019 tarihinden beri TR-38-K010131 kayıt numarası ile hazır yemek, tabldot yemek üretimi olarak faaliyet gösterdiği, tabldot yemek üretimi, hazır yemek üretimi yapan işletmelerin faaliyetlerinin 5996 sayılı Kanun gereği perakende sayıldığı için 17/12/2011 tarih ve 28145 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik’in eki Ek-14’te yer alan “Depo, gıda satış ve diğer perakende faaliyet gösteren işletmeler” olarak değerlendirildiği, hazır yemek, tabldot yemek üretimi faaliyet konusuna sahip işletmeler için Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne giriş aşamasında üretim başlığı altında “hazır yemek, tabldot yemek üretimi” faaliyetinin seçildiği, ekleme aşamasında “perakende faaliyet mi” kutucuğunun işaretlendiği ve işletme kayıt belgesinde faaliyet alanının “Depo, gıda satış ve diğer perakende faaliyet gösteren işletmeler” olarak çıktığı” belirtilmiştir.

Dairemizin 23/09/2020 tarihli ara kararıyla, Bünyan Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden; davacının “Depo, gıda satış ve diğer perakende faaliyet gösteren işletmeler” faaliyet konulu TR-38-K010131 kayıt numaralı işletme kayıt belgesinin şirketin sunduğu hangi belgelere istinaden düzenlendiğinin, işletme kayıt belgesi alırken üretim faaliyetine ilişkin ne tür belgeler sunduğunun sorulmasına ve davacının “Tabldot hazır yemek üretimi yaptıkları, fakat tabldot üretim faaliyeti perakende faaliyet olarak değerlendirildiğinden işletme kayıt belgesinin faaliyet konusunun gıda üretimi yapan işletmeler olarak düzenlenmediği” iddiası olduğundan, söz konusu şirketin, yemek üretimi yapıp yapmadığının, yemek üretimi yapıyorsa fabrikasının, üretime yönelik tesisi olup olmadığının, varsa buna ilişkin iş yeri açma çalışma ruhsatı gibi bu durumu tevsik edici belgelerin olup olmadığının sorulmasına, tüm sorulan hususlara ait bilgi ve belgelerin açık, okunaklı birer örneğinin ivedilikle gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.

Mezkur ara kararına Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından verilen ve 28/12/2020 tarihinde kayıtlara giren cevap ekindeki belgelerden; İşletme Kayıt Belgesi Başvuru ve Beyannamesi’nde işletmenin faaliyet konusunun “Tabldot Yemek Üretimi” olarak gösterildiği, istihdamı zorunlu personel olan gıda mühendisi ile yapılan sözleşme ve bilgilerin bulunduğu, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı’nda Faaliyet Konusu / NACE olarak “Yemek Üretim Tesisi-500 Adet/Kişi ve Üzeri / Hazır Yemek İmalatı (Vakumla Paketlenmiş veya Korunmuş Olanlar) (Lokanta ve Catering Hizmetleri Hariç)”nın, Diğer Faaliyet Konusu olarak “108501-Hazır Yemek İmalatı”nın belirtildiği, yine Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Levhasında da aynı faaliyet kodu ve adının yer aldığı, Bünyan Ticaret Odası Oda Kayıt Sicil Sureti’nde Meslek Grubuna Esas Nace Kodu olarak “56.21.01-Özel günlerde dışarıya yemek sunan işletmelerin faaliyetleri” belirtildiği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kapasite Raporu’nda yer alan Kapasite Hesabı’nda “Firmanın iş yerinde yapılan inceleme sonucu tabldot yemek yaptığı tespit edilmiştir. Kapasite Hesabı Grup 3113 Sebze ve Meyve İşletme Sanayi, 5- Yemek Fabrikaları ve Toplu Yemek Mutfakları Bölümüne göre yapılmıştır. Firmada yapılan yemekler toplu tüketim yerlerine sevk edilmektedir.” ifadelerinin yer aldığı görülmüştür.

Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, davacının gıda (yemek) üretimi yapan bir işletme olduğu, ayrıca İşletme Kayıt Belgesi’nde faaliyet konusunun “Depo, Gıda Satış ve Diğer Perakende Faaliyet Gösteren İşletmeler” olarak gösterilmesinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Kayıt ve Onay İşlemleri ile Yerel, Marjinal, Sınırlı Faaliyetler Hakkında Açıklamalar”dan kaynaklandığı, burada tabldot yemek üreten işletmelerin perakende işletme olarak kabul edildiği ve Kanun gereği perakende sayıldığı için Ek-14’te yer alan “Depo, Gıda Satış ve Diğer Perakende Faaliyet Gösteren İşletmeler” olarak değerlendirileceğinin belirtildiği, dolayısıyla bu hususun Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ndeki zorunluluktan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, davacının İşletme Kayıt Belgesinde belirtilen faaliyet konusunun satış ve depolama işlerine ilişkin olarak ele alınabileceği ve İşletme Kayıt Belgesi’nde “Gıda Üretimi Yapan İşletmeler” ibaresi bulunmadığından bahisle İdari Şartname’nin 7.1.h maddesinde istenildiği gibi gıda üretimi yapan işletmeler grubunda değerlendirilemeyeceğinden bahisle teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği yönünde alınan dava konusu kararda hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

Temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemde yer alan davacının aşırı düşük teklif açıklamasına ilişkin iddialar bakımından incelenmesi;

28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle, 2577 sayılı Kanun’a eklenen “İvedi yargılama usulü”nün düzenlendiği 20/A maddesinde, “1. İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır: (a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri

… 2. İvedi yargılama usulünde:

… (g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir

 …(i) Danıştay evrak üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.” kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, itirazen şikâyet başvurusunda yer alan ve davacının aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına ilişkin 8. iddianın 20 alt bendinden 4 alt bent yönünden yapılan değerlendirmede de iddialar yerinde bulunmuş olup, buna rağmen başvuru sahibinin 7. iddiasına yönelik olarak yapılan değerlendirme sonucunda isteklinin ihalenin ikinci oturumunda değerlendirme dışı bırakılması gerektiği ve kendisinden açıklama talep edilmemesi gerektiği anlaşıldığından aşırı düşük açıklamalarının uygun olmadığına yönelik tespitin kararın sonucuna etkili olmadığı sonucuna ulaşılmış, temyize konu Mahkeme kararında ise bu hususa aynen yer verildiği, ancak bu iddialar yönünden hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.

Temyize konu Mahkeme kararında, her ne kadar 7. iddia yönünden inceleme yapılmış ise de, itirazen şikâyet başvurusunda ele alınan davacının aşırı düşük teklif açıklamalarına yönelik iddialar incelenmediğinden İdare Mahkemesi kararında yer alan hükmün eksik olduğu görülmektedir.

Öte yandan, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi ile idarî yargıda başvuru, inceleme ve yargılama usûlüne ilişkin olarak bazı yenilikler getirilmiş, genel yargılama usûlüne göre yargılama sürecini hızlandıracak önemli değişiklikler yapılmıştır. Buna göre, temyiz incelemesine ilişkin olarak, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen özel yargılama usûlünde genel kural, temyiz incelemesine konu olan kararda hukukî isabet görülmediğinin temyiz mercii tarafından tespit edilmesi hâlinde, dosyanın kararı veren mahkeme veya daireye geri gönderilmesi yerine, uyuşmazlığın esasının bizzat çözümlenerek karara bağlanması olup bozma ile birlikte dosyanın geri gönderilmesi sadece ilk inceleme üzerine verilen kararlarla sınırlı tutulmuştur.

Bununla birlikte, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “Verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünde geçen “nihaî kararlar”dan anlaşılması gereken, davaya konu edilen işlemlerin ilk derece yargı yeri olarak hukuka uygunluk denetiminin yapılması ve bu konularda verilmiş nihaî bir kararın varlığı olduğundan, ilk derece yargı yerince davanın konusunun yanlış nitelendirilerek uyuşmazlık ile ilgili hukuka uygunluk denetimi yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı durumlarda, ilk derecede uyuşmazlıkla ilgili verilmiş nihaî bir karardan söz edilmesi mümkün olmayıp temyiz aşamasında Danıştay’ca, ilk derece mahkemesi tarafından hüküm kurulmayan işlemle ilgili olarak uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması hâlinde Kanun’un öngördüğü iki aşamalı yargısal denetimin gerçekleşmeyeceği açıktır.

2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde, ilk derece mahkemelerince, uyuşmazlığa konu edilen işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin yapılmamış olması hâlinde, üst derece mahkemesince ne yönde bir karar verileceği hususunda açık bir kural öngörülmemiş ise de bu konunun kanun koyucu tarafından önceden öngörülmesinin mümkün olmaması ve hukuka uygun olanın, uyuşmazlığın tüm boyutuyla ele alınıp, bu çerçevede bir hüküm kurulması olduğundan, bu istisnai durumun ayrıca yasal metinlerde düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, dava konusu uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi kapsamında ivedi yargılama usûlüne tabi “ilk derece” ve “temyiz” olmak üzere iki aşamalı olarak incelenmek zorunda olunması nedeniyle, ilk derece mahkemesince uyuşmazlıkla ilgili hüküm kurulmayan bir konuda, temyiz mercii tarafından dava konusu işlemin esasına ilişkin doğrudan yargılama yapılarak bir hüküm kurulmaması gerekir.

Bu itibarla, dava konusu işlemde ele alınmasına rağmen temyize konu Mahkeme kararında bu kısım hakkında hukuka uygunluk denetimi yapılmadığı anlaşıldığından, âdil yargılanma hakkı kapsamında iki aşamalı olması gereken yargısal denetimin ilk aşaması olan ilk derecede yargısal denetimin gerçekleştirilmesi için dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle “1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Ankara 13. İdare Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih ve E:2020/651, K:2020/1232 sayılı kararının dava konusu işlemde ele alınan 7. iddia yönünden davanın reddine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

3. DAVA KONUSU İŞLEMİN BU KISMININ İPTALİNE,

4.Temyize konu Mahkeme kararının dava konusu işlemde yer alan davacının aşırı düşük teklif açıklamalarına ilişkin iddialar yönünden hüküm kurulmayan kısmının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

5.Bozulan bu kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,” karar verilmiştir.

 

Danıştay Onüçüncü Dairesinin söz konusu kararı sonrasında  ilgili iddiaların Ankara 13.İdare Mahkemesi tarafından yeniden incelenmesi sonucunda 05.05.2021 tarihli ve E:2021/724, K:2021/868 sayılı kararında “Uyuşmazlık konusu olayda, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olan Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulurken, başvuru sahibinin iddialarının yeterlik değerlendirilmesi ve aşırı düşük teklif değerlendirilmesi işlemlerine yönelik olduğu, yeterlik değerlendirilmesine yönelik ilk 7 iddianın ihalenin 5 kısmının tümü üzerinden yapılmış olduğu, aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına ilişkin 8. iddianın ise yalnızca ihalenin 1 ve 2. kısımlara yönelik olarak yapıldığı, yeterlik değerlendirilmesine yönelik iddialardan 1.’sinin; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından İdari Şartname’nin 7.1.b.2’nci maddesine göre sunulan ticaret sicil gazetesinde firmanın son ortaklık durumunun gösterilmediği, teklifi imzalayan kişinin şirketi temsile yetkili olmadığı, 2.’sinin; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan gelir tablosu ve bilançoda yer alan bilgilerin İdari Şartname’nin 7.4’üncü maddesinde istenilen kriterleri karşılamadığı, 2018 yılına ait bilgilerin sunulması gerekirken 2017 yılına ait bilgilerin sunulduğu, ayrıca teklif içerisinde sunulan bilanço bilgileri ile EKAP üzerinden temin edilen bilanço bilgileri arasında uyumsuzluk olduğu, 3.’sünün; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan geçici teminat mektubunun standart forma uygun olmadığı, söz konusu mektubun geçerlilik süresinin de asgari şartları sağlamadığı, 4.’sünün; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan teklif zarfı ve teklif mektubunun 4734 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesinde belirtilen hükümlere uygun olmadığı, teklif mektubu üzerinde yazan teklif bedelinin yazı ve rakam olarak uyumsuz olduğu, teklif mektubu standart formunda yer alan ifadelerin sunulan teklif mektubunda bulunmadığı, 5.’sinin; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan birim fiyat teklifi cetvelinde yer alan bedellerin İdari Şartname’nin 47.1’inci maddesinde yer alan şartları karşılamadığı, ayrıca teklif cetvelinde aritmetik hata bulunduğu, 6.’sının; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan iş deneyim belgesinin İdari Şartname’nin 7.5.1’inci maddesinde yer alan kriterleri sağlamadığı, söz konusu belgenin EKAP üzerinden düzenlenmediği ve EKAP’ta kayıtlı olmadığı, iş bitirme belgesinin tutarının teklif bedelinin %25’ini karşılamadığı, belgeye konu işin benzer iş tanımına uygun olmadığı ve kabul işlemlerinin tamamlanmadığı, belgenin ihalede yeterlik belgesi olarak kullanılmasının uygun olmadığı, 7.’sinin; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan işletme kayıt belgesinin İdari Şartname’nin 7.1.h maddesinde belirtilen kriterleri karşılamadığı, söz konusu madde içeriğinde belge içerisinde faaliyet konusunun “gıda üretimi yapan işletmeler” şeklinde belirtilmesi gerektiğinin ifade edildiği, ancak ihale üzerinde bırakılan isteklinin belgesinde bu ifadenin yer almadığına ilişkin olduğu, aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına ilişkin 8. iddianın ise; İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından ihalenin birinci ve ikinci kısımlarına ilişkin sunulan açıklamaların mevzuata ve ihale dokümanına uygun olmadığına ilişkin olduğu ve toplam 20 alt başlık halinde ele alındığı, Kamu İhale Kurulu’nca söz konusu itirazen şikayet başvurusu değerlendirilirken, şikayetçinin yeterlik değerlendirilmesine yönelik ilk 6 iddiasının yerinde görülmediği, 7. iddia yönünden ise, şikayetçinin iddiası yerinde görülerek davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verildiği, aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına ilişkin 8. iddianın, 20 alt bendinden 4 alt bendi yönünden de şikayetçinin iddiası yerinde görülmüş, ancak başvuru sahibinin 7. iddiasına yönelik yapılan değerlendirme sonucunda isteklinin Kanun’un 37. maddesine uygun olarak ihalenin ikinci oturumunda değerlendirme dışı bırakılması gerektiği ve kendisinden 38. maddeye göre açıklama talep edilmemesi gerektiği sonucuna varılarak aşırı düşük açıklamalarının uygun olmadığına yönelik tespitin kararın sonuç kısmına etkili olmadığı sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlığın, dava konusu işlemde yer alan davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına yönelik 8. iddianın 9 numaralı alt bendi yönünden incelenmesinden;

Bakılan davada, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olan Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulurken ”Sunulan EK-O.7 nolu tutanakların Tebliğ’in 79.2.2.7’nci maddesine uygun olarak hazırlanmadığı, belgede yer alan girdilerin fiyatlarının açıklamada kullanılan birim fiyatların altında olduğu, son veya bir önceki geçici vergi beyanname dönemine ait olmadığı, tutanakların tarih ve sayısının olmadığı, SMMM tarafından kaşelenip onaylanmadığı, SMMM’nin tutanağın ilk sayfasındaki bilgileri ilgili meslek mensubunun kaşe bilgilerinin farklı olduğu, ayrıca mevzuat gereği meslek mensubuna ait faaliyet belgesinin de sunulmadığı, tutanaklarda ana girdilerin tek tek belirtilmesi gerekmesine rağmen istekli tarafından sunulan tutanakta gruplar halinde belirtildiği, her bir ana girdi için ayrı satır açılması gerektiği” iddiasında bulunulduğu, Kamu İhale Kurulu’nca; ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan iki açıklama içerisinde de aynı bilgilerin yer aldığı, EK-O.7 nolu tutanağa yer verildiği, söz konusu tutanakların SMMM tarafından kaşelenip onaylandığı, tutanak içerisinde yer alan birim fiyatların açıklamada kullanılan birim fiyatlar ile uyumlu olduğu, her bir ana girdi için ayrı satır açıldığı, söz konusu tutanakların ihale tarihi göz önünde bulundurulduğunda olması gereken 2019 yılının 3. geçici vergi beyanname dönemine ait olduğu, tutanakların 18.12.2019 tarih ve 002 sayılı olarak düzenlendiği, ekinde istekliye ait imza sirküleri sunulduğu, buna karşılık söz konusu tutanakları düzenleyip onaylayan SMMM’ye ait faaliyet belgelerinin tutanağın ekinde yer almadığı, Tebliğ’in ekinde yer alan EK-O.7 nolu tutanağa ilişkin örneğin alt kısmında imza sirküleri ile tutanağı düzenleyip onaylayan meslek mensubunun faaliyet belgesinin tutanağın ekinde sunulması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen istekli tarafından iki açıklamada da tutanakları düzenleyen SMMM’ye ait faaliyet belgelerinin sunulmadığı anlaşıldığından, söz konusu aykırılık nedeniyle davacı şirketin açıklamalarının uygun bulunmaması gerektiğine karar verilmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; davacı şirket tarafından, aşırı düşük teklif açıklamasında bulunurken teklif açıklamasının ekinde meslek mensubuna ait faaliyet belgesinin bulunduğunu belirttiği, buna karşılık davalı idarece sunulmadığı yönünde beyanda bulunulduğu ve dava dosyasına sunulan işlem dosyasında da meslek mensubuna ait faaliyet belgesinin bulunmadığı görülmekte ise de, satış tutarı tespit tutanaklarında ismi bulunan SMMM’lerin faaliyet belgesi sunacaklarına ilişkin kendi mevzuatlarında ve kamu ihale mevzuatında herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, mevzuatta ilgili belgelerin yazılarak imzalanması ve iletişim bilgileri de belirtilmek suretiyle kaşelenmesi/mühürlenmesi gerekliliğinden bahsedildiği, davacı şirket tarafından sunulan satış tutarı tespit tutanağında da gerekli bilgiler, imza ve kaşelerin yer aldığı, esasen meslek mensubunun faaliyetinden bir şüphe duyuluyor ise bunun meslek mensubunun bağlı bulunduğu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası veya Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB)’dan sorularak giderilebilecek aşırı düşük teklif sorgulamasının esasına etki etmeyen tamamlatılabilecek bilgi eksikliği niteliğinde olduğu açık olduğundan, davacı şirketin aşırı düşük açıklamasının anılan gerekçe ile uygun bulunmamasına yönelik Kamu İhale Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlığın, dava konusu işlemde yer alan davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına yönelik 8. iddianın 14 numaralı alt bendi yönünden incelenmesinden;

Bakılan davada, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olan Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulurken ”Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi’nde yemeklerin içeriğindeki “dana eti (kemiksiz)” ürününe yönelik olarak, “Dana but (kemiksiz/5 lik set)” bilgisinin verildiği, yapılacak olan açıklamalarda “Dana but (kemiksiz/5 lik set)” fiyatının açıklanmasının gerektiği, isteklinin açıklamasında yalnızca “dana eti (kemiksiz)” şeklinde belgelendirme yapmasının uygun olmadığı” iddiasında bulunulduğu, Kamu İhale Kurulu’nca; Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi içeriğinde “Dana But (Kemiksiz/5’lik set): 1.Tranç, yumurta, sokum, kontrnuar ve nuardan oluşan dana beşli set halinde kısımlarına ayrılıp, traşlanıp, temizlenmiş, vakumlu paketlenmiş olarak karton kolilerde teslim edilecektir. 2. Etin tamamında kemik (kaval kemiği dahil), kemik parçacıkları ve kıkırdak parçaları olmayacaktır. Üzerinde olacak her kemik ve kıkırdak parçası fire olarak net ağırlıktan düşülecektir.” düzenlemesinin yer aldığı, istekli tarafından sunulan açıklamalar içerisinde dana kemiksiz etin maliyetinin belgelendirilmesine yönelik olarak EK-O.7 nolu tutanağın kullanıldığı, söz konusu tutanak içerisinde “dana eti (erkek kemiksiz)” ürününün birim fiyatının belirtildiği, Teknik Şartname’nin ilgili maddesinde söz konusu girdinin “dana but(kemiksiz/5’li set)” olarak belirtilmesi gerektiği anlaşıldığından, ihale üzerinde bırakılan isteklinin söz konusu girdiye ilişkin yaptığı açıklamanın uygun bulunmadığına karar verilmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi’nin ”Kırmızı Et Grubu” başlıklı 5. bölümünde kullanılacak olan kırmızı etlerin sayılmak ve özellikleri belirtilmek suretiyle açıklandığı, teknik şartnamenin anılan bölümünde davacı şirketin açıklamalarında yer alan dana eti (erkek kemiksiz) ürününe rastlanılmadığı, bu haliyle davacı şirketin kırmızı et ürününe ilişkin olarak yapmış olduğu açıklamanın uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen Kamu İhale Kurulu kararında bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlığın, dava konusu işlemde yer alan davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına yönelik 8. iddianın 16 numaralı alt bendi yönünden incelenmesinden;

Bakılan davada, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olan Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulurken ”Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi içeriğinde bezelye, taze fasulye ve milföy hamuruna ilişkin olarak söz konusu ürünlerin dondurulmuş olması gerektiğinin belirtildiği, açıklamalarda belgelendirmenin dondurulmuş ürünler üzerinden değil taze bezelye, taze fasulye ve milföy hamuru esas alınarak yapıldığı, anılan belgelendirmelerin uygun olmadığı” iddiasında bulunulduğu, Kamu İhale Kurulu’nca; davacı şirketin taze fasulye, bezelye ve milföy hamuruna ilişkin maliyetlerin belgelendirmesini sunulan EK-O.7 nolu tutanakta yer alan birim fiyatlara dayanarak hazırladığı ve anılan tutanakta söz konusu girdilerin dondurulmuş olarak gösterilmediği, Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi içeriğinde bezelye, taze fasulye ve milföy hamuruna ilişkin olarak ürünlerin dondurulmuş şekilde olması istenildiğinden ve isteklinin açıklamasında sunduğu EK-O.7 nolu tutanakta söz konusu ürünler dondurulmuş olarak belirtilmediği görüldüğünden, söz konusu dondurulmuş ürünlerin maliyetlerine yönelik yapılan belgelendirmenin ihale dokümanında yer alan düzenlemelere uygun olmadığı anlaşıldığından, başvuru sahibinin iddiası yerinde bulunmuştur.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; Gıda Malzemeleri Teknik Şartnamesi’nin ”Dondurulmuş Gıda Grubu” başlıklı 4. bölümünde kullanılacak olan dondurulmuş ürünler arasında ”dondurulmuş bezelye, dondurulmuş taze fasulye ve dondurulmuş milföy hamuru” ürünlerine yer verildiği, ”Yaş Sebze ve Meyve Grubu” başlıklı 13. bölümünde ise ”taze fasulye” ürününe yer verildiği, teknik şartnamenin anılan bölümlerinde davacı şirketin açıklamalarında yer alan ”bezelye ve milföy hamuru” ürünlerine rastlanılmadığı, bu haliyle davacı şirketin bezelye ve milföy hamuruna ilişkin olarak yapmış olduğu açıklamanın uygun olmadığı, buna karşılık teknik şartnamede dondurulmuş taze fasulye ile taze fasulyenin ayrı ayrı düzenleme altına alındığı, örnek menüde hangisinin seçileceği noktasında bir belirleme yapılmadığı, bu haliyle davacı şirketin taze fasulye ürününe ilişkin yapmış olduğu açıklamanın uygun olduğu anlaşıldığından, dava konusu edilen Kamu İhale Kurulu kararında dondurulmuş bezelye ve dondurulmuş milföy hamuru bakımından hukuka aykırılık, taze fasulye bakımından ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Uyuşmazlığın, dava konusu işlemde yer alan davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklamasının uygun olmadığına yönelik 8. iddianın 20 numaralı alt bendi yönünden incelenmesinden;

Bakılan davada, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi olan Turab Yemek Tem. Hiz. İnş. Tur. Gıda Hay. Nak. İlaç. Oto Kir. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından itirazen şikayet başvurusunda bulunulurken ”İdari Şartname’nin 25.3.2’nci maddesinde yer alan işçilik ücretlerine ilişkin giderler dikkate alınmadan teklifin ve açıklamanın oluşturulduğu, öğünler için oluşturulan birim fiyatlara işçilik maliyetinin de eklenmesi gerektiği” iddiasında bulunulduğu, Kamu İhale Kurulu’nca; ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından ihalenin birinci ve ikinci kısmına yönelik sunulan açıklamalar içerisinde 2 ve 4 adet personelin 26 gün üzerinden yol giderini ve 15,5 gün üzerinden resmi tatil günü mesai ücretlerini kapsayacak şekilde hesaplama yapıldığı, açıklama içerisinde bu asgari gideri karşılayacak tutarda bedel öngördüğü, söz konusu tutarın her bir öğün maliyetine yedirildiği, bu hesaplamayı yaparken işçilik maliyetini eşit şekilde öğünlere dağıtmadığı, anılan isteklinin açıklamasında işçilik maliyetlerinin işin yoğunluğuna ve gerektirdiği emeğe göre ağırlıklı şekilde öğün birim fiyatları içerisine eklendiği belirtilmiş olmakla birlikte söz konusu yoğunluk ve emek hesabının nasıl yapıldığı veya ne şekilde ağırlık puanlarının verildiğine ilişkin açık ve net bir bilgiye açıklama içerisinde rastlanılmadığı, her ne kadar, her bir öğün başına düşen farklı ağırlık oranlarında eklenmiş işçilik maliyetlerinin öğün miktarları ile çarpılması sonucunda toplam işçilik maliyetine ulaşıldığı görülmüşse de, açıklamalarda birim öğün maliyetlerin açıklanması gerektiği hususu göz önüne alındığında işçilik maliyetlerinin hangi hesaplamaya göre öğünlere dağıtıldığına yönelik somut bir bilginin açıklamalar içerisinde yer almamasının mevzuata uygun bulunmadığına karar verilmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; davacı şirket tarafından aşırı düşük teklif açıklamasında bulunulurken, işçilik giderlerinin her bir öğüne sabit olarak dağıtılmadığı, işin yoğunluğuna ve gerektirdiği emeğe göre dağıtıldığı belirtilmekle birlikte, öğünlere işçilik maliyeti dağıtımı yapılırken emek ve yoğunluk hesabının nasıl yapıldığı konusunda açıklamalara yer vermediği, bu haliyle davacı şirket tarafından birim öğün maliyetinin tam olarak ve somut bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen Kamu İhale Kurulu kararında bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle “Kamu İhale Kurulu’nun 05.02.2020 tarih ve 2020/UH.I-257 sayılı kararının; başvuru sahibinin 8. iddiasının 9 numaralı alt bendi ile 8. iddiasının 16 numaralı alt bendinin taze fasulye ürününe ilişkin kısmı bakımından iptaline, başvuru sahibinin 8. iddiasının 14 numaralı alt bendi, 20 numaralı alt bendi ve 16 numaralı alt bendinin dondurulmuş bezelye ve dondurulmuş milföy hamuru ürünlerine ilişkin kısmı bakımından ise reddine,” karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulu’nun 05.02.2020 tarihli ve 2020/UH.I-257 sayılı kararının 7, 8.9 ve 8.16’ncı iddiaları ile ilgili kısmının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararlarında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, ihalenin 3, 4 ve 5’inci kısımlarına ilişkin olarak 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.

 

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz